Macar Oldum Ben!

Perşembe, Temmuz 27, 2006

Ve vize

Avrupa'da Schengen vizesi diye bir olay var. Schengen adlı kasabada imzalanan bir anlaşma ile isteyen Avrupa Birliği'ne üye ülke kendi aralarında vizesiz seyahat yapabiliyor. Bu ülkelerde gezmek isteyen yabancıda tek bir vizeyle işi kurtarabiliyor. tahminlerime dayanarak söylüyorum Tuna (Danube) nehri üzerine kurulacak olan baraj yüzünden biraz sinirlenmiş ve schengen sayesinde daha rahat halledecekler olayı diye bu ortaklığa katılmamış yada gülmekten katılmış. Sonuçta bizim gibi ülkelerin Macaristan vizesi aması gerekiyor. "Ne gerekli?" dedik:
  • Öğrenci Belgesi
  • 1 foto (süper muhteşem özel vize fotosu)
  • Karşı taraf ki krallığın okulundan kabul belgesi
  • Kendi okulunuzdan "Verdim gitti!" belgesi
  • 30.000 EUR teminatlı seyahat sigortası (ben AIG den 50 EUR'a yaptırdım)
  • Uçak rezervasyonu (Malev Havayolları en ucuzuydu, sadece 543 YTL)
  • Konsoluk girişinden aldığınız forumun dolu hali
  • Bir de babanız falan "Şu kadar para vereceğim, umarım açlıktan ölmez." şeklinde yazılmış bir dilekçeyi imzalamalı. Yoksa ölürsünüz.
  • İşlemler sonunda İş Bankası'na 50 EUR yatırıyorsunuz.
Konsolosluğun sistemi isim yazdırma şeklinde. Haftaiçi 9 ile 12 arası vize başvurusu yapabiliyorsunuz ama siz 9'dan önce gelin ve adınızı yazdırın. Ne kadar önce yazdırsanızda görevli adam tanıdığı turizm şirketi elamanlarına öncelik tanıyor tabi ki. Zamanı gelince yukarı çıkın işaretini aldığınız gibi asansörlere yöneliyorsunuz. Konsolosluk 6. katta ve sadece asansörle çıkılıyor. Asansörlerin bulunduğu koridor tek bir tarafa doğru ilerliyor. Koskaca Metrocity'nin 6. katını özünüzde ne kadar büyük canlandırırsanız o kadar hataya düşmüş olursunuz. Asansörlerin bulunduğu koridordan çıktıktan sonra sadece küçük bir odaya giriyorsunuz. Duvarda vezne misali iki çelik camlı pencere. Sağ tarafta güvenlik görevlisinin ikamet ettiği küçük masası. Camlarda konuşma deliği yok, küçük bir mikrofon ve hoparlör ile konuşma sağlanabiliyor. Elinizdekileri veriyorsunuz, ödeme belgesini alıyorsunuz. Parayı ödeyip, girişteki adama bırakıyorsunuz. 1 ay bekleme süresi veriyorlar. Bakalım 25 Ağustos'ta cep telefonumu arayacaklar ve "Gelip vizenizi alabilirsiniz." diyecekler inşallah.

Salı, Temmuz 25, 2006

Pasaportu da aldım.

Yolculuk için gerekenler tamamlanıyor yavaş yavaş. Vizeden önce bir pasaportumun olması gerekiyordu. Önce www.iem.gov.tr ye girdim. İnternetten pasaport başvurusu yapılabileceğini öğrendim ama buna gerek yokmuş çünkü pasaportlar 24 saat içerisinde çıkıyormuş. Pasaport işlemleri şöyle gerçekleşti.

Öncelikle öğrenci, pasaport harç bedeli ödemiyor. Bu bedel süreye göre değişen bir fiyat. Öğrenci olduğumuz için sadece 70 ytl pasaport defter parası ödüyoruz. Ama öğrenci olduğumuzu ispatlamamız lazım. Öğrenci belgesi bunun için yeterli olmuyor. Rektörlükte ki Öğrenci İşleri'ne gerekli belge için başvurduk. Pazartesi başvurmuştuk ama çarşamba günü alabildik ve adam herşeyi benim önümde hazırladı. 20 dakikada bütün işleri yaptı. Gereksiz geçen 2 gün. Yaklaşık 10 sayfalık bir belgeydi.

Sonra pasaport ve vize için gerekli olan beyaz fonlu, dişlerimizin gözükmediği, ön cepheden fotoğraflarımızı çektirdik. Önce Valilik'e sonra Vilayet'e en sonunda Emniyet Müdürlüğü'ne giderek belgelerimizi verdik. Valilik ve Vilayet yanlışlıkla gidilen yerler, sizin gitmenize gerek yok. Gerekli belgeleri de söyleyeyim 4 foto ve 1 nüfus cüzdan fotokopisi.

Emniyet Müdürlüğü'nde ki adam üniversiteden getirdiğimiz yazıyı kontrol etmeye başladı. "Bilmem ne bilmem ne şu bakanlar kurulu kararına göre" şeklinde ki kısmı okuyunca, gözlerini hafif kısarak "Bilmem ben bakanları kurulu kararı falan!" şeklinde bağırdı. "Aha şimdi yandık!" dedik bizde içimizden. Her baktığı sayfaya bir mazeret buluyordu. "Bunun tarihi 1995 ama bunun 2000'de yürürlüğe girmiş olanı var, Rektör onu getirsin!" gibi laflardan sonra sakinleşti. "Daha önce giden oldu ama sorun çıkmadı." dedim ama dinleyen kim? Zımbayı söktü en üstte ki kağıdı aldı. "Al arkadaşım bunlar sende kalsın." dedi ve çıkmaları için 2 gün boşuna beklediğimiz sayfaları bize uzattı. "Şaşa kalmak" ve "baka kalmak" deyimleri burada devreye giriyor. "Yarın 5'te gelin." dedi. İki gün sonra gittik. Benim dilekçede tarih yazılı değilmiş o yüzden biraz yakındı ama sonra pasaportlarımızı verdi.

Benim artık umuma mahsus öğrenci meşruhatlı bir pasaportum var. Haydi hayırlısı.

Cumartesi, Haziran 03, 2006

İlk işim sözlük almak oldu.

Taksim'de dolaşırken, macarca sözlük almanın iyi bir fikir olduğunu düşündüm. Megavizyondan 4,50 ytl karşılığında Macarca-Türkçe sözlük aldım. İnternette 3,60 ytl ye de bulabilirsiniz. Sözlük hakkında bir kaç bilgi:

- Bu sözlükte Türkçe ve Macarcada en çok kullanılan 30.000 sözcük yer almaktadır.
- Sözlük, Macarca-Türkçe, Türkçe-Macarca olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır.
- Bu sözlükte en güncel ve en çok kullanılan sözcüklere yer verilmiştir.

Site hakkında!

Allah kısmet ederse 2006 Ağutos'unun sonu Macaristan'a gidiyorum. Gidişim sadece gezmek amaçlı değil. Erasmus denilen öğrenci değişim programıyla orada bir güz dönemi süresince Makina Mühendisliği bölümünde öğrenim göreceğim. Gideceğim yer tam olarak Szent Istwan Üniversitesi Gödöllö. Budapeşte'ye trenle 40 dakikada ulaşılabiliniyormuş. Ben oraya gitmeden önce olan hazırlıklarımdan başlayarak, Macaristan hakkında ne öğrenirsem buraya yazacağım.